CEO, CEO olalı böyle zulüm görmemiştir hahaha Ölse daha iyi diyordum ama gerçekten uzaylıymış. Maruz kaldığı zulüm yanına kar kaldı hahaha Şaka bir yana, bu filmin adını birkaç kez görmüştüm, bugün de bu sitede denk geldim, bir bakayım dedim. Film, senaryonun nelere kadir olduğunun çok güzel bir örneği olmuş. Ben de bir tür sinefil olarak senaryo ve sinematografi ikilemi meselesini ister istemez düşünüyorum, ki illa ayrı olması gerekmez ancak böyle bir ikilik var ki düşünülüyor: Yani bir filmi iyi bir film yapan sinematografi midir senaryo mudur? türünden şu anlamsız soyut sorunsal 🙂 Sanki ikisi birden mümkün değilmiş gibi… Ancak fiilen her zaman mümkün olmadığını da görüyoruz… Bu yüzden, ben hep Alfred Hitchcock’u anıyorum bu konuda, senaryo, senaryo, senaryo… 🙂 Bizzat bu filme gelirsek, sonuna kadar izledim/izleyebildim, bu bir başarıdır. Tekrar izlemem o ayrı. Ancak bu filmde ayrı bir zeka gördüm. Yönetmenin, neyin yapılıp yapılmayacağına o karar verdiği için, mükemmel bir şey yapabileceğini ancak şu ya bu sebeple yapmadığını veya yapamadığını gösteriyor. Bu harika. Belki son 20 yıldır sağlam sinefiller için sağlam yönetmen sineması yok. Oysa ben, sinemanın olanaklarının sanat için (felsefi olarak, estetik…) sonsuz olduğunu düşünüyorum. Göze kulağa ve zihne hitap eden bir estetik form… Sanat için modern zamanların en iyi icadı: Sinema. En son Wagner operalarında kalmıştı, Hegel de sanata fatiha okuyordu hehe Neyse, benim yorumum da dağıldı bakın, demek ki bazı sebepler var, şarabın etkisi en basit sebep olabilir hehe Tekrar teşekkürler Ugurfilm, artık film izlemek istediğimde sitenizi ziyaret edip kurcalıyorum 🙂 İllegal olacaksanız böyle olun hehehe Yabancı sitelerde bilmem kaç dolara bluray kopya aratmayın bize 😀