Film izle başlıklarını araştırmaya devam ediyorsanız; sitemiz üzerinde yer almakta olan, çeşitli kategorilerden faydalanabilir ve dilediğiniz türde yapımı kaliteli bir şekilde izlemeye devam edebilirsiniz. Özellikle de
film izle hd başlıklarından faydalanmaya devam ediyorsanız; izleyeceğinizi film kategorilerinin, bütün bilgileri sıralamaya devam edecektir. Bu sayede, günün yorgunluğunu atan ve keyifli vakit geçirme şansı elde etmeyi başaran insanlar; sitede yer almakta olan birçok farklı yapımın yorumlarını inceleme şansı da elde edebilmişlerdir.
Filmi izle seçenekleri, sitemiz üzerinde oldukça fazladır. Sitede yer almakta olan kullanıcıların, arama butonundan
Hd film izle başlıklarla araştırmanın ardından; herhangi bir ücret ödemenize gerek kalmadan, farklı konularda ve tarzlarda filmleri incelemeniz mümkün olacaktır. Üstelik, istediğiniz filmi izleyebilmek için; isteğinize bağlı olarak üyelik yaptırmanızda mümkün olacaktır. Bununla beraber, film izlediğiniz esnada; herhangi bir kesinti ya da donma durumun yaşanmayacağından da emin olabilirsiniz. Ayrıca, filmlerin üzerinde; yaş sınırları ile ilgili de bilgilendirme yapılacaktır. Aynı zamanda, izleyeceğinizi filmlere; alt yazılı ya da dublajlı olarak görüntüleme şansı elde etmeniz de mümkün olacaktır. Siz de
altyazılı film izle bünyesinde rahatça film izleyebileceksiniz.Sitemizdeki tüm video içerikleri, çeşitli video servislerinden eklenmektedir. Video hak sahipleri kaldırılması istenen içerik ile ilgili olarak
İLETİŞİM bölümünden yazmaları halinde en fazla 3 gün içerisinde içerik kaldırılacaktır.
İLETİŞİM,
Sitemap,
film izle,
üçüncü sinema,
poker siteleri,
betturkey,
deneme bonusu veren siteler,
canlı casino siteleri,
casino siteleri,
takipçi satın al,
film izle,
Asya dizi izle,
Kore dizi izle,
takipçi satın al,
instagram takipçi satın al,
instagram takipçi hilesi,
casibom,
asya dizileri,
yeni casino siteleri
Bathory: Countess of Blood
Nazi Almanyasının kitle imha kamplarında öldürülen on milyonlarca insana uygulanan işkence yöntemlerinin ve Donatien Alphonse François, Marquis de Sade (1740-1814) tarafından 1785’te (Fransız halk ayaklanmasından 4 yıl önce) yazılan ve ilk kez 1904’te yayınlanan “The 120 Days of Sodom” adlı romanın esin kaynaklarından bir tanesi Macar Kontes Erzsébet Bathory’nin (1560-1614) efsanelere, masallara konu olan serüvenleriydi…
Ancak Kontesin korkunç, dehşet verici, ürpertici, uykularınızı kaçıran kan gölü hikayesi tarihi gerçeklerle ne derece uyuşuyordu? Gerçekten tümüyle ya da birazcığıyla yaşanmış mıydı? Anlatılanlar abartılardan, yalanlardan ve iftiralardan oluşan bir silsilemiydi?
410 yıl önce ölen bu süper zengin kadın hakkındaki iddiaların yüzde kaçı doğruydu?
Erzsébet Bathory’yi konu alan filmler:
Bathory: Countess of Blood ( 2008 ; yönetmen: Juraj Jakubisko; baş rol Anna Friel)
The Countess (2009; yönetmen, senaryo yazarı, baş rol: Julie Delpy)
1500’lü 1600’lü yıllarda Macaristan’da feodal yapı, şatolarında, kalelerinde yaşayan derebeyleri, aristokrat toprak ağaları, bir çeşit burjuvazi, onların fena halde sömürdüğü ve onların kölesi olan zavallı, gariban köylüler vardı…
İşte bu derebeylerinden biri de Erzsébet Bathory’di (1560-1614)…Kocası Ferenc Nádasdy (1555-1604) Türk akıncılarla ülke çapındaki savaşlarda görevliydi ve insan azmanı koca eşinin yatağında pek az zaman geçirebiliyordu…
Ferenc Nádasdy, eve geldiğinde çok aşırı içki içip eşine tecavüz etmiş, o sırada hamile olan Erzsébet’in karnındaki bebek bu tecavüzden etkilenerek ölü doğmuştu…Erzsébet’in Macaristan’daki uçsuz bucaksız arazilerini elinden almaya kararlı bir diğer aristokrat derebeyi, toprak ağası György Thurzó (1567 – 1616) kadının sonsuz gençlik ve güzellik elde edebilmek için büyücülerle anlaştığını, büyücüleri kadrolu elemanı olarak beslediğini, çalıştırdığını,yüzlerce, binlerce ergenlik çağındaki genç bakire kızı öldürterek bunların kanlarında her gün banyo yaptığını ve bu sayede 30 yıl boyunca 20 yaşında gösterdiğini iddia etmiştir…
Erzsébet’in hakkında mahkemelerde davalar açılmış, suçlama dosyaları ve iddianameler hazırlanmış, serüvenleri Guinness Dünya Rekorlarına konu edilmiştir…
Erzsébet hakkında oluşan şehir efsaneleri öylesine kapsamlıdır ki, öylesine dallanıp budaklanmıştır ki, 1571-1610 tarihleri arasında yaşayan İtalyan ressam Michelangelo Merisi da Caravaggio’nun (genellikle Roma, Napoli, Malta ve Sicilya’da faaliyet göstermişti; hakkındaki 1986 tarihli ünlü film Derek Jarman imzasını taşır) bile dönemin Macaristan’ının süper zengini olan kadının elemanlarından biri olduğuna ilişkindir…
Erzsébet hakkındaki korkunç suçlamalar iddialar György Thurzó tarafından atılan iftiralar mıydı? 410 yıl önce ölen bu süper zengin kadın hakkındaki iddiaların yüzde kaçı doğruydu?
The Countess (2009; yönetmen, senaryo yazarı, baş rol: Julie Delpy) Elizabeth Báthory (1560-1614) adlı Macar kontes ve suç ortaklarının tümü yoksul ailelerden gelen 650+ genç kadını binbir çeşit işkence uygulayarak katletmelerini konu alır…
Kontes 1575 yılında evlendiği kocasının 1604’te 49 yaşında ölmesiyle seri cinayetlerine hız verir…Kocası Kontesin cinayetlerinden haberdar olmuş ve bunlara göz yummuştur…Kontes sonsuz gençlik ve güzellik elde edeceğini zannederek kurbanlarının kanında yıkanır…Kontes ve akıl hocaları, danışmanları bu kan banyosunun ona öldürttüğü genç kızların güzelliğini kazandıracağına, yaşlılığın kaçınılmaz izlerini geciktirebileceğine inanacak kadar sapıtmıştır…Kontes korkunç suçları ortaya çıktığında yargılanacak ve suçlarının ağırlığına göre ne yazık ki çok hafif bir ceza alacaktır…
Kontes sadece Marquis de Sade adlı yazarın eserlerine esin kaynağı olmakla kalmaz; Pol Pot, Franco, Pinochet (Şili), Troçki, Stalin, Hirohito, Lenin, Hitler, 2. Leopold (Belçika), Mao, Ruhollah Khomeini, Mussolini, CIA, 1964-1985 Brezilya askeri diktatörlüğü,1930’lardan 1983’e kadar Arjantin diktatörlüğü, 1933-1959 Küba Batista diktatörlüğü, tüm sömürge sahibi Avrupa ülkelerinin işkencehanelerine de ilham kaynağı olacaktır…